Bildiri Arşivi

İŞÇİLER, EMEKÇİLER, HALKIMIZ!..

 

ÖZEL SAYI: 1 | MAYIS 2010

 

Dünyada ve ülkemizde sermaye sınıfı, sürmekte olan ekonomik krizin faturasını, işçi ve emekçilere kesmiştir. Bu fatura öylesine ağır bir faturadır ki; işsizliği, yoksulluğu, açlığı her geçen gün daha fazla büyütmüş ve halkımızı sefalete sürüklemiştir.

 

Emperyalistler ve yerli işbirlikçilerinin desteklediği, gerici- faşist AKP hükümeti de hayat pahalılığını sürekli tırmandırarak, peş peşe zamlar, işten atmalar, hak gaspları, özelleştirmelerle, egemenlerin ekmeğine yağ sürmekte ve onları daha da palazlandırmaktadır.

 

Halkın çıkarını zerre kadar düşünmeyen, kendine muhalif olan, en küçük bir hak alma mücadelesini, kendi koyduğu yasaları çiğneyerek, copla, gözaltıyla, terörle bastırarak korku devleti yaratan, gerici-faşist AKP hükümeti, iktidarını sağlamlaştırmak ve emperyalistlere şirin görünmek adına, bir kez daha "demokrasicilik" oyununa baş vurmuştur.

 

"Demokrasi" adına, önce 1 Mayıs'ı yasallaştırıp resmi tatil ilan etmiştir. Şimdi de "Demokratik Açılım" aldatmacası kapsamında "Taksim 1 Mayıs Alanını" işçi ve emekçilere açmıştır.

 

Şu gerçek unutulmamalıdır ki; bu "hak" ne oligarşinin ne de gerici-faşist AKP hükümetinin bir lutfudur. Bu "hak"; yarım asırdır süre gelen devrimci mücadelenin ve bu değerlere sahip çıkan işçilerin, emekçilerin ve ezilen halkların kan-can bedeli kazanarak elde ettiği haklardan biridir.

 

İŞÇİLER, EMEKÇİLER, HALKIMIZ!..

 

Emperyalist Politikalara paralel olarak, ülkemizde de oligarşi ve devlet değerlerimize saldırılar da artık daha ince taktikler sürdürmektedir.

 

Denizler, Mahirler, İbolar, Nazımlar, Yılmaz Güneyler, Newrozlar, 1 Mayıslar… bir yandan sahiplenilirken diğer yandan içleri boşaltılmaya çalışılmaktadır.

 

Oligarşi bizden 1 Mayısı bayram havasında kutlamamamızı istiyor. Bizden sarı sendikaların pankartları altında yürümemizi, işçi ve emekçileri aldatmaya dönük nutuklarını esneyerek dinlememizi, barış ve demokrasi içerikli dövizleri taşımamızı istiyor. Aksi halde alana giremeyeceğimizin mesajını veriyor.

 

İŞÇİLER, EMEKÇİLER, HALKIMIZ!..

 

Bizler bu oyuna gelmeyecek, bu saldırıları boşa çıkaracağız. Çünkü; dünyanın neresinde ve hangi koşullarda yaşarsa yaşasınlar, hangi renkten olursa olsunlar, hangi dili konuşursa konuşsunlar zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan işçiler, emekçiler, yoksul köylüler, sömürülen, baskı ve zulüm gören ezilen tüm halkların ortak düşmanı olan emperyalistlere ve yerli işbirlikçisi egemenlere karşı sorunlarımızı, taleplerimizi ve öfkemizi haykıracağımız, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya için örgütlenmeye ve mücadeleye çağıracağımız bir kavga günü olarak karşılayacağız 1 Mayıs'ı.

 

İşte bu düşüncelerle diyoruz ki; Bizler için;

 

1 Mayıs; Egemenlere karşı korku salan, hak gaspına uğrayarak sömürülen işçi ve emekçilere hak alma mücadelesinde direniş örneği olan, 4C gibi politikalara karşı tutarlı ve kararlı direnişi ile 75 gün, her türden baskı ve zora karşı bir duruş sergileyen Tekel İşçilerinin, sarı sendika önderliğine rağmen uzlaşmaz tutumunu selamladığımızı, mücadelelerinin mücadelemiz olduğunu haykırdığımız gündür.

 

1 Mayıs; Emperyalist tekellerin çıkarları doğrultusunda, tarımı dışa bağımlı hale getirerek yok eden, toprağını ekip ürününü toplayarak geçimini sağlayan köylüyü daha da yoksullaştırıp, ırgat haline getiren politikalara karşı olduğumuzu, bu politikaların er-geç kendilerini vuracak silahlar haline dönüşeceğini haykırdığımız gündür.

 

1 Mayıs; "Kürt Sorunu"nu çözme aldatmacasıyla halklara benimsettirilmeye çalışılan "Demokratik Açılım"ın özünde Kürt halkının mücadelesini ve yurtsever hareketin tasfiyesini amaçlayan ve bu amaç doğrultursunda, Kürt Halkına yönelik uygulanan baskı ve katliamları lanetleyip, Halkların kardeşliği temelinde Kürt Halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu haykıracağımız gündür.

 

1 Mayıs; Oligarşi içi çelişkilerin yoğun yaşandığı ve bu çelişkilerin tüm kurumlara yansıdığı günlerdeyiz. Emperyalist-kapitalist sistem mevcut konjonktür de, ülkemize biçtiği rol gereği, AKP iktidarı devletin tüm kurumlarını yeniden yapılandırmaktadır. Eğitimden sağlığa, TSK'dan yargıya ve Anayasa'ya kadar her şey yeniden oluşturulmaktadır.

 

Bu çerçeve de, "Demokratik Anayasa" oluşturma adı altında kitleler bir kez daha aldatılmakta ve oyuna getirilmektedir. Emperyalistlerin ve oligarşinin çıkarına hizmet edecek olan bu Anayasa halka karşıdır.

 

Bu nedenle oyuna gelmeyeceğimizi ve aldatmacaya hayır diyeceğimizi haykıracağımız bir gündür.

 

Devletin, paralı, gerici-faşist eğitimi ve sınav sistemi yüzünden bir çok gencimiz eğitimi hakkından yararlanamamaktadır.

 

1 Mayıs; Eğitimde ki bu faşist politikaları protesto ederek gençlerimizin eğitim hakkından faydalanacağı, özerk, demokratik üniversiteleri oluşturacağı mücadelenin içinde olacağımızı haykıracağımız gündür.

 

1 Mayıs; Başta ABD emperyalizmi olmak üzere tüm emperyalist ülkelerin kendi pazarlarını genişletme ve hegemonya kurma adına giriştiği işgalleri ve savaşları nefretle kınayarak, ülkemizde ki tüm emperyalistleri kovana kadar mücadele edeceğimizi haykıracağımız gündür.

 

1 Mayıs; Tüm 1 Mayıs şehitlerinin ve 1977 1 Mayıs'ın da katledilen 37 devrimci-yurtsever ve ilericinin hesabını er-geç soracağımızı haykıracağımız gündür.

 

İŞÇİLER, EMEKÇİLER, HALKIMIZ!..

 

Egemen sınıfların er yada geç emekçi sınıfların mücadelesi karşısında boyun eğecekleri, ezilen, sömürülen dünya halklarının zincirlerini koparıp emperyalist boyunduruktan kurtularak, sınıfsız-sömürüsüz bir dünya da 1 Mayıs'ın gerçek anlamda bayram havasında kutlayabilmek için örgütlenelim mücadele edelim.

 

HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

 

YAŞASIN 1 MAYIS! BIJİ YEK GULAN!

 

YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!